Başka baharda buluşmak üzere...

Tanıtım filmi...

Halk Giydiremedi, Kraliçe Giydirdi!..

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM'deki yemin töreninde smokin giymeyen Abdullah Gül, bu kuralından İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için vazgeçti. Gül, kraliçe ve eşi Edinburg Dükü Prens Philip için verdiği resmi yemekte smokin giydi. Kuralların ne zaman ve nereye kadar esnetilebileceğine dair iyi bir ders!.. Avrupa Yakası'ndaki Şahika'nın repliği buraya iyi gidecek... Lütfen onun ses tonuyla söyleyelim: ŞAŞIRDIM!.. (NK) GASTE (21-5-2008)
Yukarıdaki haberi iki yıl önce GASTE Mizah Dergisi için yapmıştık.

İngilizlerin gözdesi Abdullah Gül'e Kraliçe'den 2. ödül!.. 2008’de, Büyük Şövalye Nişanı verdiği Gül’ü bu kez de ‘Chatham House’la onurlandıracak!
İşgalin yıl dönümünde... CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’ten 2010 “Chatham House Ödülü”nü almak üzere İngiltere’ye gitti. Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House), Gül’e kristal ödülünü, 1918’de İngilizlerin Çanakkale Boğazı’nı işgali ve İskenderun’a asker çıkardığı 9 Kasım’da verecek.
Ermeni açılımı mutlu etti... CHATHAM House, övgüyle bahsettiği Gül’e ödülün veriliş nedeniniyse şöyle açıkladı: Gül, bölünmüş Kıbrıs’ın bütünleşmesi konusunda çok önemli adımlar atmış ve Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi için başrol oynamıştır. Gül, AB üyeliğinin de önemli destekçilerindendir.
Türk bayrağı asmamıştı... KRALİÇE’ye refakat için 2008’de İstanbul’a gelen ve Türk bayrağı asmayan uçak gemisi “HMS İllustrious”, 1918’de işgalin simgesi olan İngiliz gemisiyle aynı yere demir attmıştı. Gül bu törenden önce Kraliçe tarafından Köşk’te Büyük Şövalye Nişanı’yla ödüllendirilmişti.
İngiltere’den ikinci ödül!.. Kraliçe 2. Elizabeth, 2008’de Türkiye’de ‘Büyük Şövalye Nişanı’ taktığı Cumhurbaşkanı Gül’e şimdi de Anadolu’nun İngiliz İşgali’nin yıl dönümünde Londra’da Chatham House ödülü verecek
Haber / Analiz: Fatih YARDIM Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından takdim edilecek 2010 yılı “Chatham House Ödülü”nü almak üzere İngiltere’ye gitti. Gül’e bu ödül, düşünce kuruluşu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) tarafından İngilizlerin Çanakkale Boğazı’nı işgali ve İskenderun’la, Antakya’ya asker çıkardığı gününün yıl dönümü (9 Kasım 1918) 9 Kasım’da verilecek. Gül, ödül alacağı güne kadar, çeşitli görüşmelerde bulunacak, konferans verecek. Sözkonusu ödülün Chatham House’u himaye eden Kraliçe II. Elizabeth tarafından törenle takdim edileceğini, bu vesileyle, Chatham House’da ülkemizin uluslararası ilişkiler vizyonu ve Türk dış politikası, Oxford Üniversitesi’nde ise, İslam âleminde demokrasi ve kalkınma konulu konferanslar vereceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, İngiltere’de bulunacağı süre içinde, Başbakan David Cameron ile de bir araya geleceğini ve başta Türkiye’nin AB üyelik süreci olmak üzere, bölgesel ve uluslararası gündemde yeralan konular hakkında görüş alışverişinde bulunacağını bildirdi.
Yine smokin giyecek
9 Kasım’daki ödül töreninde Kraliyet Sarayı’nın tüm kuralları uygulanacağı için Abdullah Gül, törende smokin giyecek. Gül, göreve geldikten sonra ilk smokinini de Kraliçe II. Elizabeth’in 2008’de Ankara’ya yaptığı resmi ziyarette Köşk’teki akşam yemeğinde giymişti. İngiltere Kraliçesi, Londra’nın tarihi belediye binasında yapılacak törende Gül’e kristalden yapılmış ödülü verecek. Chatham House’un dünyaca bilinen en önemli özelliği ise mahremiyet konusunda. Bu düşünce kuruluşunda herhangi bir konuyla ilgili yapılan konuşmalar kaynak gösterilerek yazılamıyor. Bu durum tüm dünyada “Chatham House kuralları” olarak biliniyor.
Verilme gerekçesi Ermenistan
Chatham House tarafından övgüyle bahsedilen Abdullah Gül hakkında şu görüşlere yer verildi: “Gül, Türkiye’de ve uluslararası camiada bütünleştirici etkisi ile çok önemli bir figür. Türkiye’nin yakın zaman önce kat ettiği ilerlemenin de önemli isimlerinden biri. Abdullah Gül, bölünmüş Kıbrıs’ın bütünleşmesi konusunda çok önemli adımlar atmış ve Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi için başrol oynamıştır.” Gül’ün Türkiye’nin AB üyeliğinin de önemli destekçilerinden biri olduğunu vurgulayan Chatham House, “Kendisinin liderliği altında Türkiye, sivil demokrasinin yerleşmesi ile siyasi ve hukuk reformlarının gerçekleşmesinde önemli yol almıştır” ifadelerine yer verdi.
Türkiye öncelikli konuları arasında
Chatham House üyesi, Avrupa ve Ortadoğu Araştırmaları Direktörü Fadi Hakura, Cumhurbaşkanı Gül’ün alacağı ödülle ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin son 5-6 yılda Chatham House’da ön plana çıktığını belirterek, “Türkiye, şu anda hem bölgesel, hem de uluslararası anlamda büyük rol üstlenen önemli bir ülke. Dolayısıyla Türkiye, Chatham House için öncelik olmaya başladı” dedi.
Büyük Şövalye Nişanı takıldı
Kraliçe 2. Elizabeth, Mayıs 2008’te Türkiye’yi ziyaret etmişti. Kraliçe onuruna resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Gül de, daha önce hiç giymediği smokini Kraliçe 2. Elizabeth için verdiği yemekte giymişti. Kraliçe de Abdullah Gül’e büyük haç nişanı (Büyük Şövalye Nişanı) takmıştı. Hayrünnisa Gül de duygularını, “Kraliçe geldiğinde, aile yakınımız ziyaret etmiş gibi oldu. Akraba gelmiş gibiydi” sözleriyle ifade etmişti. Kraliçe 2. Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens Phliip’in Türkiye ziyareti kapsamında İstanbul’a gelen İngiliz uçak gemisi, “HMS İllustrious” da 1918’te Türkiye’yi işgal için gelen “HMS Ajax” adlı savaş gemisiyle aynı yere demir atmıştı. Dolmabahçe önüne demirleyen bu savaş gemisinde bir de resepsiyon verilmişti.
Chatham House, Sevr’i hazırlayan kurum olarak biliniyor
1900’lerin başında oluşturulan ancak 1920’de resmiyete dökülen kuruluşun ilk adı “Yuvarlak Masacılar”dı. Bu masa, İsrail devletinin kuruluşuna öncülük etmiş, Osmanlı’yla, Orta Doğu’yu ilk parçalayan Sykes-Picot haritalarını çizmiş ve Sevr’i yapmıştı. Daha sonra bu masa, resmi bir kuruma dönüştürülerek, “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstütüsü” adı verilmişti. Kuruluşun en önemli özelliği ise, dünyada meydana gelen sorunları, savaşları tartışıp yönlendirmesi olmuştur. Bu kuruluşun aynı zamanda Exeter Üniversitesi’yle bağlantısı olduğu belirtiliyor. Abdullah Gül ve Fehmi Koru’nun eğitim gördüğü Exeter, 2006’da Gül’e, 2007’de de İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na doktora payesi verdi. 2004’te Chatham House adını alan kurum, Chatham House Ödülü vermeye başladı. 2005 yılından bu yana bu kurumdan ödül alan isemler ise şunlar: “Brezilya Devlet Baskanı Luiz Inacio Lula da Silva, Gana Devlet Baskanı John Kufuor, Katar Eğitim, Bilim ve Toplum Vakfı Baskanı HH Sheikha Mozah, Mozambik Devlet Baskanı Joaquim Chissano, Ukrayna Devlet Baskanı Victor Yushchenko.” Bu arada, İngiliz Kraliçesi’nin ilk madalya taktığı kişinin de 1867’de Sultan Abdülaziz olduğu belirtiliyor. Abdülaziz, Avrupa ile ilişkileri geliştirme konusunda önemli adımlar atmış bir padişahtı. Abdülaziz sık sık Avrupa’ya gitmiş İngiltere Kraliçesi ile bir araya gelmişti. Yeniçağ(7-11-2010)

"Köşe Tosunları"nın yeni mecra arayışları-3



Nur Çintay A. Radikal (25Ekim2009)

'Şehitlerimizin kanı yaaane, yerde yaaane, nası yaaane?'

Çok netameli, çok bıçak sırtı iş. Ve herkesin, bugüne kadar bu mevzuda tek dakika duralamamışların bile, bu topraklarda yaşadığına göre fikir beyan edebileceğini, kendisine de laf düştüğünü düşündüğü bir iş.
Evvelki gün iş çıkışı servise bindim. Servise, daha önce hiç görmediğim; topuk yüksekliği, kozmetik yoğunluğu ve kelime kullanımı itibarıyla gazetede değil de televizyonda ya da reklam departmanında çalıştığına bahse girebileceğimiz iki kız da bindi.
Zihinlerde daha iyi canlanması için: Esra-Ceyda kardeşler!
Koltuğa otururlarken “Şehitlerimizin kanı yaaane” dedi biri, “Yeeerde mi kalıcak yaaane?”
“Evet yaaa” dedi öbürü, “Nası yaaane hakkaten, şehit kanı yaaa, olmaz keee...”
‘Nefes’ filmini izlediyseniz bilirsiniz, işte oradaki komando çocuklardan birinin telefonda ilişki bitiren İstanbullu şımarık sevgilisi Fulya’yı mumla aratacak bir tarzdan bahsediyoruz. Hayatlarında temas ettikleri tek kan da regl kanıdır herhalde.
Bu bana Facebook’un yeni patladığı zamanlardaki o milliyetçilik hezeyanını hatırlattı. İki sene önce tam da bu vakitler; 2007’nin Cumhuriyet Bayramı arifesi. O günlerde Facebook’ta göze çarpan bayrak fetişizmini ve militarizm methiyesini hatırlar mısınız?
‘Aylin is askere gitmek istiyoooo’yu unutamam ben. Bir İbiza akşamüstü partisinden kalma yanık ve çarpık kadrajlı fotonun altında, dört ‘o’yla ‘Aylin is askere gitmek istiyoooo!’
Nasıl bazı gazetelerin gazıyla, kanaat önderlerini takibin zerre fikir ve tutar gerektirmeyen konforuyla böyle bir sahte askerlik sevdası fışkırdıysa bazılarından o vakit, işte şimdi de bir benzeri...
Bebekliğimizden beri hücrelerimize zerk edilen devlet ideolojisinin, okuldan, televizyondan öğrendiklerimizin, orada burada kulağımıza çalınanların ve en çok da gene o kanaat önderi takibinin meyveleri... Kuru ezberleri...
Tabii ne kadarsa lügatimiz, o kadarla.
“Şehit kanı yaaane, yerde kalmaz yaaane, kalmasın yaaane, di meee”ye kadar inerekten...